Şakir’e Çay Yok


Her şeyden önce senelerdir yüzlerce kez izlediğim ve her izlediğimde katıla katıla güldüğüm şu replikle başlamak istiyorum:

Şakir’e Çay Yok
Tek bir cümleyle insan psikolojisi ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi. Bir Şakir Abiniz var sevmediğiniz ama sizden makam olarak üstün olan. İçin için gıcık oluyorsunuz ama elinizden bir şey de gelmiyor. O sizin Şakir Abiniz! Ufak bir sıkıntıda sizin yerinize bir başkasının abisi olabilir, üstelik bu terkediş hayatınızda onulmaz yaralar açabilir.

Bir Şakir Abiniz vardır o sizin abinizdir, o giderse işiniz aşınız hayatınız gider. Bu Şakir Abinizi o kadar seviyorsunuz ki(?) sevgilinizi bile verebilirsiniz.

Şakir Abinize beslediğiniz nefret içinizde yeşerir, yeşerir… Gün gelir büyür yalnız Şakir Abi hala abinizdir…

Zaman geçer Şakir Abiniz Şakir olur. Büyüklüğü kalmamıştır, siz de onun makamına ermiş, onun kıyafetinden giymiş toplumsal olarak aynı statüye erişmişsinizdir. Artık sizin için yapabileceği en kötü şey sadece tecrübeli bir rakip olmaktır. O sizin abinizdi ama fikirleri, eylemleri ve karakteri ile değil. Dolmuşu, kırmızı montu ve çevresindeki kişilerle abinizdi. Ayıya dayı pardon Şakir’e abi demeniz gerekiyordu. Gerekiyordu ki başınız ağrımasın sonra.

Madalyonun Diğer Yüzü
Siz bir Şakir abisiniz; hor gördüğünüz, küçümsediğiniz bir Abbas var. Abbas sizin için ölüyor ne derseniz o oluyor. Gün oluyor Abbas sizin kadar büyük biri oluyor. Yaptığı her hareketin samimiyetsiz, gösterdiği her türlü saygının yapmacık olduğunu görüyorsunuz. Üstelik onun gerçekten hiç abisi olmamışsınız. “Ben istememdeki” hayal kırıklığı buydu.

İşte bu replik bu ruh halini anlatıyordu bize. Kime abi dememiz gerektiğini, kimin gerçekten abimiz olduğunu gösteriyordu şu 80 saniyelik replik. Toplumsal statülerin para, makam ve geçerli söze bağlı olmadığını, ondan daha değerli şeylerin olduğunu anlatıyordu bize.

Gün Olur Devran Döner
Şu an birçoğumuzun Şakir Abileri var. O devran döndüğünde toplum içine çıktığımızda yüzümüz kızarmamalı. Şimdiye kadar abiydi bundan sonra Şakir oldu üstelik çay bile yok demeyelim.

Birçok kişi tarafından abi olarak biliniyoruz. Devran döndüğünde sistem kendi abilerini yarattığında hala abi olarak kalabilelim. Hatta o abiler makam olarak bizden çok çok büyük abi olduğunda biz hala onun büyüğü olabilelim. Olabilelim ki karakter adamı olduğumuz ortaya çıksın. Tabiri caizse Sen neden burada değilsin, Waldo? durumunu yaşamayalım.

Son Olarak
Şener Şen‘i ne kadar sevdiğimi söylemek istiyorum. Bir insan ancak Şener Şen kadar oyuncu olabilir. Onun üstü var mıdır bilmiyorum. En azından hiç görmedim diyebilirim. Hemen hemen tüm filmlerden sayfalarca yazılara konu olacak ince replikler çıkarabilirsiniz. Şüphesiz bu senaristin olduğu kadar Şener Şen’in de başarısı.

Şakir abiyken “Çay yok” demesini bielim…


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir