Samsung
Böyle bir yazının başına hangi markayı eklesem diye çok düşündüm ama her zaman yanımda olan Samsung’u eklemem doğru olur diye düşündüm. Samsung’un sadece telefonunu kullanıyorum ama o bile yeter. Bir zamanlar Nokia favorilerimdendi . O zamanlar Samsung deyince başım ağrıyordu. Acayip dandik telefonları vardı ve herkesin elindeydi. Hele şu E250 modeli vardı. Kafamı nereye çevirsem bir tane ondan vardı. Samsung kendini çok aştı. Özellikle dokunmatik telefonlarla yaptığı atakta artık bir telefon devi! Eskiden Samsung için beslediğim duyguları şu an Nokia için besliyorum bu arada.

Toyota
Hayır hayır hiç Toyota’m olmadı! Ama bir gün olacak yani inş. Ben başkaları gibi imkansız hayaller kurup onları tuvalete atan biri değilimdir. Her kurduğum hayalin bir olabilitesi mutlaka vardır. Yani buraya Ferrari veya Mclaren yazmam asla. O kadar marka varken peki neden Toyota? Sanırım bunda en büyük etken arkadaşımın bana sürekli Toyota’yı övmesi ve Fransız arabalarının ne kadar kötü olduğunu kendim bizati yaşayarak öğrenmem. 1996 model Toyots Corolla’ları herkes bilir sanırım. Hala piyasası çok iyi ve 15 yaşında olmalarına rağmen hala çok iyiler. Toyota son zamanlarda tasarımını bir hayli geliştirdi ki yeni Corolla’lar bir harika. İşte inş bir gün benim olacak bu tıklayın(siyah renk).

Nike
Ya aslında marka düşkünü biri değilimdir ama hayat felsefem eğer bir şeyi kullanacaksam o kaliteli olmalı. Şu marka bu marka diye aramam. Aradığım tek şey kalitedir. Ayrıca bir İngiliz atasözünde de dediği gibi ucuz alacak kadar zengin değilim. Şu ana kadar Nike harici ayakkabı giydiğimi hatırlamıyorum. Verdiğim paradan da tam randıman alıyorum. Hem rahatlığı olsun hem dayanıklığı olsun 10 numara. Yalnız son aldığım ayakkabı birkaç ayda yırtıldı. Eminim garantiye göndersem sorun çözülürdü ama uğraşmadım. Eh birkaç yılda bir kez de olsun yani.

Seiko
Dediğim gibi kullandığım şeylerin kaliteli olmasını isterim. Saat konusunda hiç farklı bir şey düşünmedim. Tasarım olsun, kalite olsun tam beni yansıtıyor. Bu da sevdiğim ve vazgeçemediğim markalardan biri. Bol bol Seiko alacak kadar param olması dileğiyle. :p

Köfteci Ramiz
O nasıl bir köftedir arkadaş. Annelerimiz de köfte yapıyor ama bu kadar lezzetlisine ilk kez rastladım. Köfte sevmeseniz bile mutlaka tatmanız gerekiyor. Öyle ahım şahım bir köfte zevkim yok ama hayran kaldım tadına. Bir diğer ayrıntı ise şube arası lezzet farkı olmaması. Forum Bornova’da(İzmir) yedim birkaç hafta sonra Espark’ta(Eskişehir) yedim tat aynı tat. Kesinlikle bir fark yok.

KFC
Bu tavuk da bildiğimiz tavuklardan değil. Gerçekten ayrı bir tat var. Üstelik ilk kez fast foodla doyduğumu hatırlıyorum. Bol ve lezzetli tavuk…

Mado
Dışarıdan nasıl görünüyor bilmiyorum ama fazla yemeği seven biri değilimdir. Zaten ondan 65 kiloyum. :p Yalnız lezzetli şeylerden kesinlikle vazgeçmem. Mado da dondurma konusunda diğer kardeşlerinin yanına katılıyor ve ayrılmazlarımdan oluyor.

Twitter/Facebook/Google Üçlüsü
Bir şey yazmaya gerek var mı? Harika işler çıkarıyorlar. En çok kullandığım marka Microsoft’tan ise nefret ediyorum o da ayrı bir ironi.

Cinebonus
Film izlemeyi seven biriyim. Iğdır’da sinema olmadığından pek gidemiyorum (tamam tamam hiç gidemiyorum!) ama yolum Erzurum’a düştükçe mutlaka Cinebonus’a uğruyorum. Fiyatları pahalı ama hizmet çok güzel ve aradığım filmleri rahatça bulabiliyorum. Rahat ve ferah salonları da cabası tabi ki. Cinebonus Erzurum’da iyi iş çıkarmış ve gerçekten lüx bir mekan dizayn etmiş. Erzurum Cinebonus’taki konforu İzmir AFM Bornova Forum’da bile bulamadım. Kutlamak gerekiyor. Yalnız ufak bir eleştiride bulunayım sadece Bonus cardların bonusları kullanılıyor ben maxipuanımı kullanamamıştım. Onu da halletmeleri lazım.

Yazının devamı gelecktir diye umuyorum….