Subay, Yedek Subay ve Askerlik


Bugün taburumuz 1 as kadro subay, 1 yedek kadro subay ve 4 astsubaydan oluşuyor. As kadroyu oluşturan Bnb. rütbesindeki komutana bir şey olması durumunda komutanlık bayrağını ben devralacağım. 24 saat içerisinde kaç değişiklik yapma hakkımız var onu bilmiyorum, neyse çok da önemli değil zaten. Öğle yemeğinde beşamel soslu pırasa vardı, askerler iyiler. Ne diyorum lan ben? Neyse 1. sırada yedek olan ben komutanlık bayrağını devraldıktan sonra vatan aşkına, millet aşkına, toprak, namus, bayrak aşkına görevimi kusursuz yapacağım. Ülkemin yüksek menfaatleri uğruna orduevinde hizmetleri aksatmayacağım. Mehmet Albay’ın birası tam vaktinde gidecek, Fatih Üsteğmen’in saçı tam istediği gibi kesilecek. Bunun için gerekirse askerlerin kalbi kırılacak ve onlara ceza verilecektir. Subaylara hizmet her Türk gencinin yegane görevidir.

Bu uğurda itiraz eden askerler kesinlikle dış mihrakların oyunu altındadır. Gerekli telkinler yapılmalı ve görev aşkıyla doldurulmalıdır. Aksi halde ülkenin yüksek çıkarları tehlikeye girecektir, bu ülkede 10dk. aç kalan her subay alnımıza birer kara lekedir. Bir yetim gözyaşıdır, bir ihtiyar çığlığıdır. Dikkatli olmakta fayda var efenim.

Tabur komutanı sakatlığı iyileşince sahalara dönecektir elbet. Yedek Subay’ın görevi biter mi peki? Bitmeeez! Yedek subay yarın oynayacakmış gibi hazır, hiç oynamayacakmış gibi sabırlı olmalı. Üstelik izne giden askerlerin çantalarını aramalı, haşır neşir olduğu tek şey orduevi çatal bıçağı olan askerler dışarıya çok yüksek askeri sırlar kaçırabilir ve ülke sınırlarını tehlikeye sokabilir. Askerleri karşıdan karşıya geçerken kırmızı ışıklara dikkat etmesi gerektiği hususunda uyarmak da yine yedek subayın temel görevidir.

Bu kadar harika işleyen ve vatana borcun bu kadar anlamlı şekilde ödendiği bir duruma ufak da olsa bir eleştiri var. Yedek subaylar disiplin konusunda gerekliği sertliği gösteremiyorlar. 365 gün hiçbir suçu olmadığı halde bir yerde hapishane hayatı yaşayan erlere yumuşak davranıyorlar. Ben inanmış bir Türk Subayı pardon yedek subayı olarak gereken diktatörce tavrı gösteriyorum ama herkes benim gibi olamıyor. Bunun için gerekli eğitim yedek subaylara verilmeli. Hoş böyle bir eğitim verilse ne olacak ki değil mi? Kanunlarımız çok yumuşak. Askere yaptırım yok ki, saygısızlık yapan askerin anca çarşı iznini elinden alabiliyorsun ya da 75 günlük hapis. Şöyle esaslı bir falaka cezası ya da kırbaç cezası olacak ki görecek asker bu vatanın subayına itiraz etmek ne demek ! Yıl olmuş 2013 tartıştığımız konulara bak azizim.

Siteme başladım devam etmeliyim; yedek, asil fark etmez subayların hakları iyileştirilmeli. Ülkenin en güzel yerleri orduevlerine ait ama sonuçta normal toprak. Bu ülkenin subaylarının avamın da yaşayabileceği yerlerdeki tesislerde kalması bu ülkenin ayıbıdır. Denizler altında 20000 fersah olabilir veya atmosfere yakın dünya manzaralı bir mekan. Neymiş efendim Kadıköy Fenerbahçe’de Adalar manzaralı otel, olmaz bu vatana ihanettir. Üstelik 11 lira kişi başı ücreti var ki TSK hiç mi düşünmüyor subayını. Adamın 4-5 bin liracık maaşı var. Bununla ev mi geçindirsin, çocuk mu okutsun, tatile mi çıksın, yurtdışı sehayetine mi katılsın, Türkiye turu mu yapsın, uzaya mı çıksın yoksa orduevinde mi kalsın. Yazıktır, günahtır.

Velhasıl üstadım dert çok, derman yok. Ünlü şair Fuzuli bir albaya ne demiş biliyor musunuz?

Söylesem tesiri yok
Sussam gönül razı değil

03.12.2013 tarihli Gölcük Subay Orduevi 1. Hizmet Bölüğü nöbetindeki bir can sıkıntısı anından…


“Subay, Yedek Subay ve Askerlik” için bir yanıt

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir