İçeriğe Geçiniz Efem

İlyas BAT Muhtelif Tecrübeler Silsilesi

  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • İletişim
  • İş Teklifi
  • Kütüphanem
  • Almak İstediklerim
Anasayfa > 2011 > Nisan
30.04.2011

Yangını Yandırdılar Ölüyü Öldürdüler

Malumunuz Türk Dili ve Edebiyatı öğrencisiyim. Bölümün verdiği bir özellik olarak da dil konusunda biraz hassasım ama bu hassasiyet hiçbir zaman çok ileri boyutlara ulaşmadı ama kullanılan bozuk yapılar ister istemez de kulağımı tırmalıyor. Bu da 4 yılın sonunda kendiliğinden oluştu sanırım. Etrafımda kullanılan bazı anlatım bozukluklarından bahsetmek istedim.

Yangın Yandı: Efendim yangının yanması teorik olarak imkansız herhangi bir şey yanar yangın olur. Orman yanar, ev yanar, sigara yanar, kibrit yanar ama neresinden tutarsan tut yangın yanmaz. Belki şeytan ateşten yaratıldığı için onu bir yangına benzetip cehennemde yandığını hayal edip yangın yandı diyebiliriz ama halkımızın bu kadar felsefik olacağını pek zannetmiyorum.

Ölü Öldü:Yahu güzel kardeşim ölü nasıl ölüyor. Adam veya canlı zaten ölmüş ve ölü sıfatını almış. Bir daha ölen birinin ölmesi mantıklı geliyor mu? Pek mantıklı değil bence. Takdir sizin.

Ütü Ütüledi:“Teknolojide son nokta kendini ütüleyen ütü!” Böyle bir slogan duymadıkça bunun da mümkün olacağını pek sanmıyorum. Zaten ütüyü ütülemenin pratik olarak bir faydası olacağını da zannetmiyorum. Bir insan niye ütüyü ütüleme ihtiyacı duysun ki değil mi?

Kendini İntihar Etti:Vah vah acaba başkasını intihar etse nasıl bir tabloyla karşılaşırdık? Zaten intihar etmek kendini öldürmek veya kendini öldürmeye teşebbüs etmek. Şimdi bu zat-ı müteşebbis nasıl başkasını intihar edebilir? Felsefi açıdan tartışılabilir.

Ygs Sınavı:Hemen şu açılıma bakıyoruz Yükseköğretime Geçiş Sınavı şu kısaltmanın sonuna bir daha sınavı ekliyoruz ve ortaya çıkan duruma bakıyoruz. Yükseköğretime Geçiş Sınavı Sınavı pek mantıklı gelmedi değil mi? Mantıklı geldiyse derhal sitemi terkedin (ctrl + w) lütfen. Üstelik bu hata çok çok fazla yapılıyor. Güzel konuşmasıyla dikkat çeken başbakanımız bile ygs sınavı demekten kendini alıkoyamıyor.

Son olarak şu Karamanoğlu Mehmet Bey’i Arıyorum şiirini paylaşmak istiyorum. Her ne kadar Karamanoğlu Mehmet Bey Farsça bilmediği için o fermanı yayınladı diyenler varsa da ve bu mantıklı geliyorsa da şiirin değerinden bir şey kaybettireceğini sanmam.

Karamanoğlu Mehmet Bey’i Arıyorum

Göreniniz, bileniniz, Duyanınız var mı?
Bir ferman yayınlamıştı:
Bu günden sonra, divanda, dergâhta, bârgâhta, mecliste, meydanda
Türkçeden başka dil konuşulmaya diye
Hatırlayanınız var mı?

Dolanın yurdun dört bir yanını,
Çarşıyı, pazarı, köyü, şehri, fermana uyanınız var mı?
Nutkum tutuldu, şasırdım merak ettim,
Dolandığımız yerlerdeki Türkçe olmayan isimlere,
Gördüklerine, duyduklarına üzüleniniz var mı?

Tanıtımın demo, sunucunun spiker,
Gösteri adamının showmen, Radyo sunucusunun diskjokey,
Hanım ağanın, firstlady olduğuna
Şaşıranınız var mı?

Dükkânın store, bakkalın market, torbanın poşet,
Mağazanın süper, hiper, gross market,
Ucuzluğun, damping olduğuna
Kananınız var mı?

İlan tahtasının billboard, sayı tablosunun skorboard,
Bilgi alışının brifing, bildirgenin deklarasyon,
Merakın, uğrasın hobby olduğuna
Güleniniz var mı?

Bırakın eli, özün bile seyrek uğradığı,
Beldelerin girişinde welcome çıkışında good bye
Okuyanınız var mı?

Korumanın, muhafızın, bodyguard,
Sanat ve meslek pirlerinin duayen,
İtibarın, saygınlığın, prestij olduğunu
Bileniniz var mı?

Sekinin alanın platform, merkezin center,
Büyüğün mega, küçüğün mikro, sonun final,
Özlemin hasretin,
Nostalji olduğunu
Öğreneniniz var mı?

İş hanımızın plaza, bedestenimizin galeria,
Sergi yerlerimizi, center room, show room,
Büyük şehirlerimizi, mega kent diye
Gezeniniz var mı?

Yol üstü lokantamızın fast food,
Yemek çeşitlerimizin menü,
Hesabını, adisyon diye
Ödeyeniniz var mı?

İki katlı evinizi dubleks,
Üç katlı komşu evini tripleks,
Köşklerimizi villa, eşiğimizi antre,
Bahçe çiçeklerini flora diye
Koklayanınız var mı?

Sevimlinin sempatik, sevimsizin antipatik,
Vurguncunun spekülatör, eşkıyanın mafya,
Desteğe, bilemediniz koltuk çıkmağa, sponsorluk
Diyeniniz var mı?

Mesireyi, kır gezisini piknik,
Bilgisayarı computer, hava yastığını air bag,
Eh pek olasıcalar, oluru, pekalayı, okey diye
Konuşanınız var mı?

Çarpıcı önemli haberler, flash haber,
Yaşa, varol sevinçleri, oley oley,
Yıldızları, star diye
Seyredeniniz var mı?

Virvirik dağının tepesindeki köyde,
Cafe show levhasının altında,
Acının da acısı
Kahve içeniniz var mı?

Toprağımızı, bayrağımızı,
İnancımızı çaldırmayalım derken,
Dilimizin çalındığına, talan edildiğine,
Özün el diline özendiğine,
İçi yananınız var mı?

Masallarımızı, tekerlemelerimizi,
Ata sözlerimizi unuttuk,
Şarkılarımızı, türkülerimizi,

Ninnilerimizi kaybettik,
Türkçemiz elden gidiyor,
Dizini döveniniz var mı?

Karamanoğlu Mehmet Beyi arıyorum,
Göreniniz, bileniniz,
Duyanınız var mı?

Bir ferman yayınlamıştı …
Hayal meyal hatırlayıp da,
Sahip çıkanınız var mı?

Yorum yapsana

24.04.2011

Bugün Ales Var mış

Öyle mişli mışlı konuştuğuma bakmayın ben de bugün o sınava girdim. Aslında öyle pek yüksek lisans vs. kaygım yok ama arkadaşlarım biz giriyoruz sen de gir deyince ben de iyi olur diye düşündüm hem temmuz ayındaki Kpss için iyi bir hazırlık olur. Malum Ösym kopya olaylarından sonra bayağı bir değiştirdi sistemi biz de bir sınav havası soluyalım dedik kolay değil 2007’den beri sınav yüzü görmüyoruz (Türkiye geneli).

Neyse efendim gittik sınav yerine. Tabi uyarıları dikkate aldığım için başım ağrımadı ama ne saçma şeymiş arkadaş. Bozuk para yasak, cüzdan yasak, hadi cep telefonuyla saati anladık kolye yasak, yüzük yasak, anahtar yasak, kızlara toka bile yasak. Bu durumda suçlu Ösym değil tabi kopya için her fırsatı değerlendiren şarlatanlar. Neyse detaylı bir aramadan sonra sınav yerine geçtik oturduk. Bir kızın isyanıyla dikkatle o tarafa kaydı. Kızın tokasını almışlar. Ben bu dağınık saçla nasıl konsantre olayım diye sınav başkanına sitem de bulunuyordu. Hatta mantıklı bir öneride de bulundu Ösym kalemle birlikte toka da dağıtsın diye. Bence gayet haklı madem milletin tokasını çıkarttırıyorsun, onun yerine toka ver. Tecrübeli sınav başkanı hemen olaya el koydu ve soru kitapçıklarının lastiklerinden birini kıza verdi, o da el mecbur der gibi bir baş sallayışla tokayı pardon lastiği saçına taktı.

Herkeste acayip bir heyecan vardı, sanırım tek hiçbir beklentisi olmadan soru kitapçıklarını bekleyen bendim. Soruları gördükten sonra ya basitmiş dedim bari giriyorum sınava çözeyim diye içimden geçirdim ve başladım çözmeye. Sorular cidden basitti ama son 5 soruyu zaman yetmediği için sallamak zorunda kaldım. Aslında çok hızlı soru çözen biriyimdir ama hep derler ya “Ales bilgiden çok hızı ölçer” diye gerçekten haklılarmış. Kendimi övmek için demiyorum ama ben bile yetiştiremediysem durum cidden böyle. Zaten konuştuğum kişiler arasında hiç zaman yeterli oldu diyen olmadı (matematik sorularına bakmayan bir iki kişi hariç). Konu matematikten açılmışken gerçekten kolaymış matematiği. Yalnız zaman alıyor biraz. Özellikle soruları anlamak sıkıntılı. Soruyu bi’ anladın mı gerisi geliyor zaten.

Dürüst olmak gerekirse sınavım iyi geçtiği için böyle aklım Yeni Türk Edebiyatı alanında yüksek lisans yapmaya doğru kayıyor ama öncelik benim için Kpss. Malum yüksek lisans, doktora vs. zahmetli iş.

Bölüm vizeleri, Ales vs. derken Kpss’ye biraz ara vermek zorunda kalmıştım. Bugünden veya yarından itibaren tekrar Kpss’ye de ağırlık vereyim yine. Malum Ales gibi iki dersten değil 10larca dersten sorunluyuz ve ben daha dersleri yarılayamadım bile. Görelim Mevlam neyler neylerse güzel eyler.

Yorum yapsana

1 2 Sonraki »

İçerik Kategorileri

  • Blog Yazıları 130
  • Kıskanılacak Şiirler Antolojisi 31
  • Şiirlerim 75

Son 5 Yorum

  • Karamürselbey Eğitim Merkezi Komutanlığı ve Meslek Kurası için Taner YİTMEZ
  • Karamürselbey Eğitim Merkezi Komutanlığı ve Meslek Kurası için Efecan
  • Karamürselbey Eğitim Merkezi Komutanlığı ve Meslek Kurası için Sezgi Ayver
  • Karamürselbey Eğitim Merkezi Komutanlığı ve Meslek Kurası için Kadir AKBULUT
  • Karamürselbey Eğitim Merkezi Komutanlığı ve Meslek Kurası için Burak

Arşivimiz

İlyas BAT Muhtelif Tecrübeler Silsilesi
Her şey 2010'da insanlığa hizmet için başladı...