Yıl: 2014

  • Bu Yazıyı Sana Yazdım

      Evet evet büyükşehirden gelmiş olman insanları hakir görmen için geçerli bir neden oluşturuyor. Şehirlerin büyüklüğü ve gelişmişliği insanlık algısına da sirayet ediyor. Biz doğulular düşünemeyen, sanatsal zevkleri olmayan kelimenin tam anlamıyla ilkeli yaşayan insanlarız. Nurunla bizi aydınlatmaya ne dersin? Olmadı gel iki akl-ı selim şehrin sorunlarını tartışalım. Bak daha faydalı olacağını göreceksin. Düğününü takdir…

  • Samimiyet Üzerine

    Baştan bir hususta anlaşalım, kızmak yok. Anlaşmazsak da dert değil kızsan da sinirlensen de ben bildiklerimi yazacağım ve hususiyetle duygusal olarak verilenlerle birlikte mantıki hiçbir dayanağı olmayan tepkileri zerre kadar umursamayacağım. Ha elbette bu yazılanlarla birlikte içerik de senin zerre kadar umrunda olmayabilir o ayrı bir mevzu (belki paradoks neyse). Doğu toplumları mı desek yoksa…

  • Hizlial.com ve Alışveriş mi? Bir Daha Asla

    Yıl olmuş 2014, artık internetle ilgili olsun olmasın her insan evladı alışveriş yapmadan önce mutlaka internetten de bir araştırma yapar ve fiyat karşılaştırmasının ardından mantıklı olanı seçmeye çalışır. Yaklaşık 6 7 yıldır yukarıda zikrettiğim döngü hayatımda sıkça tekrarlanır. Ürüne karar ver – şehirde araştır – internette araştır – karar ver – al. Son zamanlarda internetten…

  • Akşam Erken İner Mapushaneye

    Akşam erken iner mahpushaneye. Ejderha olsan kar etmez. Ne kavgada ustalığın, Ne de çatal yürek civan oluşun. Kar etmez, inceden içine dolan, Alıp götüren hasrete. Akşam erken iner mahpushaneye. İner, yedi kol demiri, Yedi kapıya. Birden, ağlamaklı olur bahçe. Karşıda, duvar dibinde, Üç dal gece sefası, Üç kök hercai menekşe… Aynı korkunç sevdadadır Gökte bulut,…

  • O Belde

    Denizlerden Esen bu ince havâ saçlarınla eğlensin. Bilsen Melâl-i hasret ü gurbetle ufk-i şâma bakan Bu gözlerinle, bu hüznünle sen ne dilbersin! Ne sen, Ne ben, Ne de hüsnünde toplanan bu mesâ, Ne de âlâm-i fikre bir mersâ Olan bu mâi deniz, Melâli anlamayan nesle âşinâ değiliz. Sana yalnız bir ince tâze kadın Bana yalnızca…

  • Geri Gelen Mektup

    Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden? Bilmem bu yanardağ ne biçim korla tutuştu? Pervane olan kendini gizler mi hiç alevden? Sen istedin ondan bu gönül zorla tutuştu. Gün, senden ışık alsa da bir renge bürünse; Ay, secde edip çehrene, yerlerde sürünse; Her şey silinip kayboluyorken nazarımdan, Yalnız o yeşil gözlerinin nuru görünse… Ey…

  • Dedikodu

    Kim söylemiş beni Süheyla’ya vurulmuşum diye? Kim görmüş, ama kim, Eleni’yi öptüğümü, Yüksekkaldırımda, güpegündüz? Melahat’i almışım da sonra Alemdar’a gitmişim, öyle mi? Onu sonra anlatırım, fakat Kimin bacağını sıkmışım tramvayda? Güya bir de Galataya dadanmışız; Kafaları çekip çekip Orada alıyormuşuz solugu; Geç bunları, anam babam, geç; Geç bunları bir kalem; Bilirim ben yaptığımı. Ya o,…

  • Kitap İsteme Çay Vereyim

    Çevrem tarafından anlam verilmeyen aslında anlam vermelerinin işlerine gelmediği prensiplerim var. Sanırım bu prensipler silsilesinin en başına (evet silsile kelimesini seviyorum belirli bir nedeni yok) kitap ödünç vermemeyi koyabiliriz. Bu konuda en samimi arkadaşlarımın bile kalbini kırmışlığım, onları üzmüşlüğüm vardır. İçimi acıtan tarafı kalplerinin kırılması değil elbette, kalp bu kırılır da düzelir de (kocam hem…

  • Küçük Adamın Hikayesi

    Evvel zaman içinde kalbur saman içinde olmasa da vakt-i zamanında bir küçük adam, elleri ceplerinde bir iş, sevdiği bir eş hayal eder durur. Çalışır, didinir çok istemese de pek hayali olmasa da öyle seve seve yapamasa da öğretmen olur. Artık büyük adam olma yolunda emin adımlar atmıştır. Önünde başka büyük adamlar vardır, çok bilgi birikimi…

  • Hani Olmaz Ya

    hani olmaz ya tut ki çok sevdim seni görünce bahar yelleri esti kalbimin soğuk ikliminde bir nefes bir gülüş bir merhaba gönlümün prangalarını söktü attı hani olmaz ya tut ki çok sevdim seni hiç huyum değildir de seni gördükçe gönlüm bir minik serçe kilometrelerce enginlerde uçmuş bir posta güvercini olmaz da ya seni görünce dilim…