Ay: Eylül 2015

  • Gün gelir

    Gün gelir Gül gelir Gün gelir Ağu olur Zemheri gelir Naçarlara yağar kar Kış gelir Sevenleri aydınlatır kar İki kişi kavuşur Ömür olur Bir yar gider Ömür biter Sen gelirsin Biz olur Belki gelirsin Hiç olurum Bir uçak iner Vuslat ağlar Hicran biter Yüreğimde kuşun kanadı kırılır Kuş olur Kafesine girerim Kanatlanır Alevine pervane olurum…

  • Ebilsem Seni

    Sevmek sevebilmek seni Avuçlarımı kanatırcasına güzel bir gülün dikenlerini avuçlarken Şehrin varoşlarında serserilerin hayallerinin tedavi edilmez melankolilerinde Benzetebilmek seni İstanbul’a mesela Fethedebilmek için benliğimden vazgeçtiğim Fatih olabilmek Yıldızlara ya da  Güzelliğini seyrederken sonsuz hülyalara dalabilmek için Ay ol veyahut tek ve biricik ama ışığı kendinden menkul Hissedebilmek seni Nefesini tüm benliğimde Nefesinde öldürebilmek hiçliğimi  Hiçlikten…

  • Uy Havar

    UY HAVAR! Yangınlar, Kahpe fakları, Korku çığları Ve irin selleri, aç yırtıcılar, Suyu zehir bıçaklar ortasındasın. Bir cana, bir başa kalmışsın vay vay! Pusatsız, duldasız, üryan Bir cana bir de başa Seher vakti leylim – leylim Cellat nişangahlar aynasındasın. Oy sevmişem ben seni… Üsküdardan bu yan lo kimin yurdu! He canım… Çiçekdağı kıtlık, kıran, Gül…

  • Yar Qasidi

    Sen yarımın qasidisen Eylen sene çay demişem Xeyalını gönderibdir Bes ki men axvay demişem Ax geceler yatmamışam Men sene laylay demişem Sen yatalı men gözume Ulduzları say demişem Herkes sene ulduz deye Özüm sene ay demışem Senden sora heyate men Şirindise zay demişem Her gözelden bir gul alıb Sen gözele pay demişem Senin gün tek…