Başlıksız Duygular İçerisindeyim


Başlıksız duygular içinde olduğum gibi detaysız da duygular içerisindeyim aynı zamanda. Nasıl bir başlangıç yapacağım diye düşüne düşüne bir hal olmuşken “sal ver gitsin” dedim ve başladım yazmaya.

Bazen gerçekten hislerinizi sınıflandırmada, başlıklandırmada, tanımlada yoğun güçlükler yaşarsınız. Ne kadar birikiminiz olursa olsun, o an hissettiklerinizi kelimelerle ifade etmek çok zor bir hal alır. Şu Yalçın abinin yalan makinesi var ya (via) işte onun his için olanı da olsun istersiniz. Bağlasınlar makineye başkaları da hissetsin istersiniz o an yaşadıklarınızı.

Çok mu mutluyum? Hayır
Hüzünlü müyüm? Tabii ki de hayır

Sadece ne hissettiğimi bilemiyorum o kadar. Sanırım boşluk gibi bir şey olsa yine.

Sadete gelmek gerekirse
Malumunuz uzun bir süredir Kpss denen illetle uğraşıyordum, son yazımın üstünden bayağı zaman geçmiş. Ondan sonra ne sonuçlarla ilgili ne de atamalarla ilgili bir şey yazmamışım. Hem internete biraz uzak kaldım hem de gerçekten bu kpss denen şey hakkında tek şey dahi yazmak istemiyordum.

Son Yazıdan Sonraki Süreç
Puanların açıklanması sürecine girdik, epey sancılı bir hal aldı bu. Bir aydan fazla bir süre açıklandı, açıklanacak diye bekledik. İyi bir puan aldım 84,3 gibi bir şey. Branşım için atamayı garantileyecek bir puandı. Yine de rahatlayamadım. Bu tarz şeylerde insan bir türlü tam anlamıyla kendini güvencede hissedemez. En kötü şeylerin hep kendi başına geleceğini düşünür. Puanlardan sonra bir başka sıkıntılı süreç başladı ki bu da kontenjanların ilanıydı.

Meb de bu sene Ösym gibi işi olabildiğince ağırdan aldı ve eylüle kadar kontenjanları ilan etmedi. Neyse eskilerin deyimiyle sayılı gün işte geldi geçti ve kontenjanlar ilan edildi. Benim branşımdan 1500 (küsüratı aklımda değil) kişi alınacakmış. 40000 atamayı düşününce gerçekten çok komik bir sayı ama hiç bunun derdine düşmedim işin açığı. Sıralamam 750 olduğundan garanti atanıyordum.

Tüm bunlardan sonra kaldı son süreç. O da illere göre kontenjanların yayımlanması ve tercihlerin alınması. Uzun uzadıya anlatmaya hevesim yok. Hülasa kendi memleketime atandım. Iğdır Merkez Ticaret ve Meslek Lisesi. Liseyi okuduğum okulun hemen yanı.

Kpssden Başka Neler Oldu?
Kız kardeşimi evlendirdik, çok yoğun bir zamana denk geldi. Düğünü İstanbul’da oldu. Memleket de Iğdır olunca bir de düğün 9 eylülde olunca, benim için biraz yorucu oldu. Çarşamba tercihlerimi onaylatıp, perşembe İstanbul’a çıktım. Gidiş biletini uçak değil de otobüse alarak hayatımın en büyük hatalarımdan birini yaptım. 24 saat yol gidip, cuma akşamı İstanbul’a vardım. Pazar düğünü yaptık, pazartesi de uçakla Iğdır’a döndüm. Uçak büyük nimet valla 24 saat nere 2 saat nere…

Bundan Sonrası?
Öyle planlı programlı yaşayan biri olmadığımdan ne yapacağımı da bilmiyorum şahsen. Önümde yüksek lisans gibi bir imkan var. Bir diğer alternatif de öğretmenliğin yanında internet işlerine devam etmek. Şu sıralar internetten olabildiğine sıkıldığımdan buna sıcak bakmıyorum ama zaman ne getirir bilemiyorum. Şu sıralar yaşamak istediğim tek şey de gelecek kaygısı zaten. Biraz akışına bırakmak istiyorum artık.


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir