Bir şeyler düşüyordu
İzin alma ihtiyacı hissetmeden
Bir şeyler bir şeyleri kırıyordu
Habersiz, umursamadan
Ok yaydan çıktığında
Nereye gideceğinden bihaberdi
Bir beylik lafı, bir umursamaz gaf
Yaralıyordu
Belki parçalıyordu
Son kadehin son damlası
Bir sergüzeşt haberi
Bir bade müjdesi olmayı yeğliyordu
Bir sarhoş narasına katıldığında
Son kahkasını ağlaklığına katmıştı çoktan
Bir dünya dönüyordu
Altımızda, kaç sevda namzetini
Kaç melankolik serseriyi
Kaç aşığı savurduğundan habersiz
Bir haber geliyordu
Karalığından aklığından bağımsız
Yazgısıydı sözün bilinmezlik
Çaresizlik tohumu ekildiğinde
Ne kadar toprağı paramparça
Edeceğini bilmiyordu
O da onun kaderiydi
Bu da bizim
Sondu kader
Sonsuzluk aşkının yetim evladı
Ölüyordu, ölüyorduk
İnsanlar yavaş yavaş öldüğüne
Seviniyordu
Seviyorduk naçar
Bir kucak dolusu çiçeği
Bir ağız dolusu kahkahayı
Cepte kalmış son parayı
Ölümüze, ölümümüze harcıyorduk