Hak Arama Tamam da Adam Olduktan Sonra


Malumunuz artık söyleye söyleye sıkıldım, okuyanlar da sıkılmıştır. 55 bin sözü ve öğretmen atamaları. Gerçi şuradaki yazımda mücadele için jübilemi yapmış ve hayatı normal akışına bırakmıştım ama son olarak yaşanan bir iki gelişme “yuh abi” dedirtti.

Sosyal Medya TV
Geçen gün Cem Davran’ın konuk olduğu program. Şu mücadeleden elimi ayağımı çektikten sonra öyle internette olsun, tvde olsun öğretmen atamaları ile ilgili mevzular pek de dikkatimi çekmiyor (O zaman niye izliyorsun?). Sosyal Medya’yı yaklaşık olarak 15 20 bölümdür her hafta düzenli olarak izliyorum. Programın konseptini sevdiğimden değil Mehmet Serdar Kuzuloğlu’nu sevdiğimden. Yaşam görüşü olsun internet alanındaki fikirleri olsun, ilgimi çekiyor ve beğeniyorum da. mserdark.com takip ettiğim ender bloglardan. Peh peh ne kadar da havalı bir şeysin tarzı düşüncüleri kendinize saklayın. Yazılım, ücretli öğretmenlik, kpss derken en çok sevdiğim şeylerden biri olan okumaya pek vakit kalmıyor ama okulda teneffüste 10 dakikalığına bile olsa bir girip bakayım Kuzuloğlu ne yazmış deyip mutlaka ziyaret ediyorum blogu.

Geçen haftaki programda bizim pek muhterem öğretmenler konuyla alakalı olsun, alakasız olsun hemen atlamışlar mesaj yağmuruna. Kuzuloğlu da konu hakkındaki ufak bir muhalefetini belirtti vay efendim sen misin muhalefet olan (nedense kimse bu konuda muhalefet olamazmış gibi bir hava var). Adam bir anda Facebook’ta olsun, Twitter’da olsun günah keçisi ilan edildi. Yani haklı sebepler belirterek herkes muhalefet olabilir konuya. Geçen bir gerizekalı vardı, Twitter’da yok efendim meclisin kaç kişi olduğunu bilmeyenlerin öğretmen olarak alınmasına karşıyım falan diyordu. Bu adama yüklenirsin de küfür de edersin. Çünkü daha sistemi bilmiyor, 80 üstü puan alanların daha ne soruları doğru yaptığını bilmiyor ama işkembe-i kübradan sallıyor.

Kuzuloğlu öyle değil, herkesin atanması konusundaki görüşlerini dile getirdi ve rahatsızlık uyandıran mastürbasyon kelimesi geçti. Rahatsız edici bir kelime ama öğretmenlerin de meseleyi nereleriyle dinlediğini anlamış değilim, rahatsız olması gereken biri varsa o da oradaki konuklar ve kendidir. Çünkü kelimeyi kendileri için kullandı. Sosyalmedya Tv programına son verilsine kadar gitti olay.

Şurada Öğretmen kutsaldır ana gibi..? yazısını okursanız eleştirilere vermiş olduğu cevapları görebilirsiniz. Üstelik kendisine edilen onlarca hakaretin capsini de yayımlamış ki onu yazanlarla aynı mesleği yapacağım için utanıyorum. Yani şunları görünce oh olmuş atanamamışsınız diyesi geliyor insanın.

Öğretmenlerin Üslup Sorunu
Ağustos ayından bu yana yaklaşık 5 aydır öğretmenler ne yazık ki bu üslup sorununu yaşıyorlar. Küfürler, hakaretler gırla. Düşünsenize bir adam kendi ataması için kadro iznini verecek olan bakana küfreder mi? Ne ahlaka ne de mantığa sığan bir davranış. Her ne kadar o adamın partisi sana yalan söylemiş ve kadrolarını seçim yatırımı için harcamış olsa da bu yapılan büyük saygısızlık.

İnsanların gözünde öğretmenlere karşı oluşan antipatik durum da cabası. Yani özellikle sosyal medyada yapılan spamlardan dolayı artık öğretmen adı gelince millet kaçacak delik arıyor.

Herkes Atanmamalı
Herkes kesinlikle atanmamalı. Yani biz ne insanlarla aynı yerlerde okuduk. Onların öğretmen olacağını düşündükçe içim acıyor, ya benim çocuğumu öyle biri okutursa diye. Mutlaka bir düzey yakalanmalı. İster Kpss ile olsun isterse üniversitede olsun bir şekilde kalite standartlarını arttırmak gerekiyor. Şu haliyle mezun olmuş herkesi atarsa MEB eğitim sisteminin içine eder. Gerçi atanmış olanlar da çok düzgün değiller ama neyse.

Son Olarak
Yazıktır, günahtır herkesi kendinizden soğutarak hak arayamazsınız. Hakkınızı haklı olduğunuzu göstererek arayabilirsiniz ki bu da küfürle olmaz. Herkes atanmalı tarzı saçma bir söylemden vazgeçip verilen söz, seçim yatırımı için bizden çalınan 30 bin kadro üzerine yoğunlaşmalısınız. Tatlı dilin de yılana neler yaptığını unutmayın.

Unutmadan: Kuzuloğlu yazısında kendi sesimizi duyurduğumuz bir internet sitesi olmadığından bahsetti, aslında vardı atayin.com olarak ama şu yukarıda yazdığım terbiyesizler yüzünden veda yazısını yazdım ve kapattım. Bir diğer mesele öğretmenlerin kitap okumadığı yönünde ne yazık ki o konuda %1500 haklı. Kpss’yi kazanan nasılsa öğretmen olduk rahatız diye okumuyor, Kpss’ye hazırlanan da onu bahane edip okumuyor (ben okumuyorum ha :p).


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir