Öncelikle aşağıda belirteceğim olay Malkara yolu 15. km Opet’te gerçekleşti. Emin olmamakla birlikte yanında Namık Kemal Dinlenme Tesisleri vardı.

Biraz Opet’le olan ilişkimden bahsedeyim. İlk arabamı 2012 yılında aldım, lpgli bir araçtı. Gazı sürekli Opet Aygaz’dan aldım. Hatta öyle ki evimin 50 mt. ötesinde benzin istasyonu olmasına rağmen 3-4 km yol gidip yakıtı Opet’ten alıyordum. O aracı sattım ve 2013 Eylül’ünde dizel bir araç satın aldım. Mazot alma işlemi yine sözleşme imzalamışçasına Opet’ten yapılmaya devam etti. Gerek konsepti, gerek yakıt kalitesi gerekse çalışanların ilgisi ilk tercih nedenim olmasını sağlıyordu. Ta ki o kara güne kadar.

Birçok kişi gibi sevdiğim bir markaya ölesiye bağlanan bana yamuk yapan başka bir markadan ölümüne nefret eden biriyim. Gelişen profesyonel iş yaşamında markaların müşteriye yanlış yapma gibi bir lüksü olmadığına inanırım. Peki Opet’ten ışık hızıyla soğumama neden olan şey neydi?

Bir gezi kapsamında arkadaşımla 16 Mart’ta Çanakkale’ye gittik. Turdaki kişi sayısı ortalama 90 falandı. Dönüş yolunda Malkara’ya 15 km. kala yanında Opet istasyonu bulunan bir tesiste mola verdik. Neyse efendim çayımızı içtikten sonra şu Opet’e uğrayalım hem market alışverişi yapar hem de tuvalete gideriz diye düşünerek ufak, ayak açıcı adımlarla Opet’e doğru yol alırken bulduk kendimizi. İçeri girer girmez sert tavırlı bir adam “tuvalete burada giremezsiniz, tesiste gidin. Tuvalet arabası olanlar için” gibi maçovari bir tavırla bizi karşıladı. Tek kelimeyle şok, oha falan vb. ne kadar türevi varsa ondan oldum. “Peki” deyip dışarı çıkarken arkadaş “biraz insani düşünmenizi beklerdim, belki gerçekten cebimizde para olmadığı için mecbur kaldık” şeklinde tepkisini dile getirince “yassah gardaşım” şeklince öncekitepkiX2 formülüyle gösterilecek karşılık alıp, ya sabır niteliğinde bir “neyse” ile yolumuza devam ettik. İstasyondan ayrılırken başka bir adamla karşılaştık ki bu adamın hikayenin asıl kişisi olan Süleyman olduğunu belirtmek istiyorum.Bizim kendini bir halt sanan arkadaşımız “buyrun ben yetkiliyim” derken biz “boşver be ya” tavrıyla uzaklaşma eylemine devam ediyorduk. Süleyman da bizi fazla takmamış olacak ki istasyona devam etti. O ara gözüm petrol istasyonu civarında bir isim, bir işaret arıyordu. Durumu Opet’e bildirme niyetindeydim. Opet o ana kadar gözümde alçalmamıştı ve bir şubenin hareketini Opet’e mâl etmenin yanlış olacağı düşüncesindeydim. Beni gören Süleyman Beyefendi bir hışım ve sertlikle dışarı çıktı “şikayet mi edeceksin? Gel et, numarayı vereyim. Benim adım Süleyman, Opet Malkara Yolu 15. KM” diye resmen döver ve azarlarcasına üstümüze yürüdü. Üstümüze gelirken “paranız yoksa niye yola çıkıyorsunuz?” deyince benim arkadaşın gözü döndü ve adamı dövmek için üstüne yürüdü ki iki Süleyman’ı hamburger ekmeği olarak kullanıp araya da bir kaç pompacıyı koyup yiyecek bir kalıbı vardır. Tabi ki kavga falan olmadı ama Süleyman’a yapılacak her türlü hareketi ederken insan olmadığını da belirtti. Süleyman’ın korkan ve “haklısın abi yeter ki vurma” diye yalvaran gözleri hala zihnimde tüm açıklığıyla bana bakıyor.

Farz edelim gerçekten müşteri olmayanların Opet’i kullanmamaları gerekiyor, bunu oradaki görevliler insani bir şekilde izah etse veya “müşteri olmayanların kullanmamaları rica olunur, anlayışınız için teşekkürler” tarzı bir tabele asılsa ne Opet itibar kaybedecek ne de tüm bunlar yaşanacaktı. Sırf yanındaki tesis 3 5 kuruş fazla kazansın diye takınılan bu tavır ciddi anlamda yanlış ve gurur kırıcıydı.

Opet bu olayın sonucunda benim gibi gerçekten sadık bir müşterisini kaybetti. Bundan sonra hararetle övdüğüm Opet‘ten bu olayı anarak bahsedeceğim.

• Bir insanın Man Neoplan’dan iniyor olması onun arabası olmayan ve akaryakıt istasyonu için potansiyel teşkil etmeyen biri olduğu anlamına gelmez.
• Arabası olmayan bir insan market alışverişi ve olumlu tecrübeleriyle bile bir petrol istasyonuna para kazandırabilir.
• Müşteri takdiri ve memnuniyeti kazanmak günümüz piyasa koşullarında çok zor kaybetmek ise görüldüğü üzere çok basittir.
• Herhangi bir alanda hizmet amacıyla kurulmuş bir şirketin herkese potansiyel müşteri gözüyle bakması gerekir ki günümüz ekonomisi bunu gerektirir.
• Ticarette her şey o an akan nakit akışı değildir. Çoğu zaman intiba ve izlenim o anki nakitten çok çok önemlidir. Steve Jobs’ın Walt Disney oyuncaklarına Pixar markasını bastırmak için büyük bir efor sarfetmesi bundandır.

Bu yazıyı yazmamdaki amaç nedir gerçekten bilmiyorum. İnsan bazen kendini kazık yemiş gibi hisseder ya işte o an yaşadığım derin kederin tek nedeni bu hissiyattı. Çok güvendiğim ve sevdiğim marka gözümde bir an yok oldu. Yoksa bilen bilir ne 1 liranın hesabını yaparım ne de reddedildiğim için üzülürüm.

Sonsöz

Eğer böyle bir şey yaşamak istemiyorsanız arabanız yokken Opet’ten uzak durun. Arabanız varsa onlar için varsınız. Yoksa “paranız yoksa yola çıkmayın” oluyor.