Bir yel esti teninden
Kokunu getirmeye yeminli
Tel tel döküldü zülüflerin
Okşanmamış yerinden
Güz güneşi gülüşünde
Acı çekiyordu apansız
Son yaprağın soluşu
Amansız yokluğundan
ya da çaresiz
Abeceler seni yazmak için
Elifle başlamıyordu artık
Aynın kederi itilmişlikten değil
Aynının nuruna varamamaktan
Düzen yıkıldı
Kanunlar bozuldu
Doğruyla yanlış manasını kaybetti
Mülteci uykularında
Derin bir kuyunun
İniltili bir karasında
Suyun müjdecisiydin
Tüm susuzlara
Belki bir tekine